ELEKTRONİK TİCARET KAVRAMI, KAPSAMI, TÜRLERİ ve HUKUKİ MEVZUAT

ELEKTRONİK TİCARET KAVRAMI, KAPSAMI, TÜRLERİ ve HUKUKİ MEVZUAT

Av. Enes YILDIRIM

(Yazının fikri mülkiyet hakları yazara aittir.  Makalenin herhangi bir bölümünün başka bir yayında kullanılmasına ancak atıfta bulunulması şartı ile izin verilir. İzinsiz çoğaltılamaz, tüm saklıdır)

E-TİCARET KAVRAMI

İletişim teknolojilerinin ve internet kullanımının hızla gelişmesi ile dünyada yeni bir ekonomik düzenin yaygınlaştığı görülmektedir. Buna bağlı olarak; coğrafi sınırlar ortadan kalkmış, satıcı ile alıcının buluştuğu yer olan pazarlar farklı bir boyut kazanmış ve satıcılar tüm dünyayı müşteri kabul ederek ticari faaliyetlerini web tabanlı sistemlere kaydırmışlardır.

E-Ticaret için kabul görmüş tek bir tanım bulunmamaktadır. Ancak genel kabul gören baskın görüşe göre e-ticaret; “Hertürlü mal ve servisin bilgisayar teknolojisi, elektronik iletişim kanalları ve ilgili teknolojiler vasıtasıyla satılması ve satın alınması”şeklinde tanımlanabilir. Bilindiği üzere “ticaret” ifadesi kavramsal olarak “mal veya hizmetin satın alınması ve satılması” işlemlerini kapsamaktadır. Bu sürecin elektronik ortamda, internet üzerinde yapılması E-Ticaret kavramını ortaya çıkarmıştır. Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanunda ise e-ticaret; “Fiziki ortamda karşı karşıya gelinmeksizin, elektronik ortamda gerçekleştirilen çevirim içi iktisadi ve ticari her türlü faaliyet” şeklinde tanımlanmıştır.

E-ticaret denilince ilk akla gelen internet üzerinden yapılan ticari işlemler olmaktadır. Oysa bilgisayarın ve internet erişiminin gerek sayıca, gerekse teknolojik olarak gelişmediği dönemlerde de telefon, faks, teleks, televizyon, elektronik ödeme ve para transfer sistemleri (EFT), elektronik veri değişimi (EVD) gibi teknolojik temelli araçlar kullanılarak da e-ticaret yapılmaktaydı. Halen kullanılan bu iletişim araçlarının çoğu tek taraflı iletişim olanağı sunmaktadır ve alışverişin gerçekleşmesi için birbirine destek sağlaması gerekmektedir. Ancak alıcı ile satıcının yüz yüze gelme zorunluluğunu ortadan kaldıran bu araçlarla yapılan ticari faaliyetler de niteliği gereği e-ticarete girmektedir.

E-ticaret önemli iki gelişim sürecine paralel ilerleme kaydetmiştir. Birincisi “Bilgi ve iletişim sektörlerindeki gelişmeler”, ikincisi ise “Piyasalardaki küreselleşme süreci ve liberalizasyonun hızlanması”dır. Birinci faktör, etkileşimli çoklu ortam hizmetleri ve bilgisayar ile haberleşme ve medya sektörünü ayrılmaz bir bütün haline getirerek eticaretin kapsamını genişletmiştir. İkinci faktör ise, e-ticaret ile karşılıklı etkileşime girmiş, piyasaların küreselleşmesi e-ticaretin gelişimini hızlandırmış, e-ticaretin ülke sınırlarını ortadan kaldıran, gümrükleri bertaraf eden özelliği ise küreselleşmeyi arttırmıştır.

E-TİCARET KAPSAMI

Doğrudan pazarlamanın bugün ulaştığı en son nokta olarak karşımıza çıkan “Elektronik Ticaret” kavramı kar amacı güden ve gütmeyen tüm kuruluşları kapsamaktadır. E-ticaret alanı, pek çok faaliyet, örgüt birimleri ve teknolojileri içeren oldukça geniş bir alandır. WTO (Dünya Ticaret Örgütü) tanımına göre (1997) sadece mal vehizmetlerin satışı değil aynı zamanda işletmelerin üretim, pazarlama gibi işletmefaaliyetlerinin telekomünikasyon ağları üzerinden yapılmasıdır. Dinamik olarak genişleyen e-ticaretin sınırlarını belirlemek oldukça zordur bu nedenle kapalı ve açık ağlar üzerinden gerçekleştirilebilecek ticari faaliyetler şu şekilde sıralanabilir;

– Fiziksel” malların ve “sayısal içerikli” malların alım-satımı,

– Her türlü ürünün doğrudan tüketiciye pazarlanması,

– Tanıtım, reklam ve bilgilendirme,

– Ticari kurumlar arası işlem ve kontratlar,

– Satış sonrası destek,

– Elektronik ortamda gerçekleştirilen ihaleler,

– Elektronik banka işlemleri,

– Ortak tasarım ve üretim,

– Ticari kayıtların tutulması ve takibi,

– “Sayısal içerikli” malların sevkiyatı,

– Kamu ve özel sektör hizmetlerini kullanma olarak gösterilebilir.

E-TİCARET TÜRLERİ

– B2C (Business to Customer – Firmadan Son tüketiciye)

Web Üzerinde e-ticaret uygulamaları içinde en bilineni B2C (Business to customer –Firmadan müşteriye) sistemidir. B2C pazarı, karşımıza daha çok web üzerinden direk son kullanıcıya satış yapan web portalları ve sanal mağazalar aracılığıyla çıkmaktadır. “İnternet Üzerinden Perakende ve Mağazacılık” kavramı da B2C Yerine kullanılabilir.

Bu sistemde müşteriler ürünleri bir firma web sitesinden ya da firmanın ürünlerini verdiği ve başkafirmaların ürünlerinin de pazarlandığı web portalları veya sanal mağazalardan (e-ticaretsiteleri) sipariş ederler. Bu tip sitelerde kullanıcılar siparişle birlikte, ödeme için kredi kartı bilgilerini de elektronik ortamda web sitesine gönderir. Bu işlem sanal pos denilen, internet üzerinden kredi kartı ile alışveriş yapma olanağı sağlayan oldukça güvenli ve gizlilik sistemleri gelişmiş bir ödeme mekanizmasıyla yapılır. Sanal pos sistemi, POS cihazlarının Internet’e uyarlanmış şeklidir. Sanal pos sistemi, bankalar aracılığıyla işleyen bir sistem olduğundan, e-ticaret firmasının bu tür ödemeler için sanal pos hizmeti sunan bir bankayla e-ticaret sözleşmesi imzalaması gerekmektedir. Bunun dışında firmanın tercihine göre EFT ya da havale yoluyla ödeme olanakları ve kapıda ödeme sistemleri de mevcuttur.

B2C Alışveriş sisteminin; Haftanın 7 günü 24 saat sipariş alabilme ve ürün satışı, müşteriye aracı olmadan doğrudan ulaşabilme, web yazılımındaki geri bildirim sistemi ve interaktif uygulamalar sayesinde müşteri istek, talep ve şikayetlerini yakından izleyebilme fırsatı, dünyaya açılabilme ve rekabet edebilme, pazarlama faaliyetleri için gereken personel, zaman, dükkan kirası ve araç maliyetlerini minimuma indirebilme, müşteri yönünden alışverişte zaman, mekan gibi zorunlulukların ortadan kalkması, Ayrıca alışveriş sürecinin uzamadan kolayca tamamlanması gibi avantajları vardır. Genel olarak B2C pazarında oluşan başarı daha kolay rakamlara dökülmektedir. Satılan her malın ve müşterilerin her türlü istatistiği satıcıya doğru yolu bulmasında yardımcı olur.

– B2B (Business to Business – Firmadan Firmaya)   

B2B çok daha sektörel bir ağı simgeleyen bir kavramdır. B2B’nin temeli şirketlerin internet üzerinden birbirine mal ve hizmet satmasına dayanır. B2B modeli bayilik sisteminde de çok tercih edilen bir yöntemdir. İşletmelere bayi ağını genişletmek vedaha fazla bayiye daha etkin hizmet vermek gibi önemli avantajlar sunar. Ancak B2B sitelerinin işlevi, bununla sınırlı değildir. Şirketlerin birbirleri arasında bilgi alışverişi yapmasını, finansal işlemler gerçekleştirmelerini de sağlarlar. Bütün işlemler web üzerinden gerçekleştiği için daha hızlı ve daha verimli şekilde işlerler. B2B pazarı daha dar bir kesime yönelmiş olmasına rağmen, hem firmalar arası işlem yükü hem de özel işlerlik açısından B2C´ ye göre daha etkin, kapsamlı ve teknik bir yapıya sahiptir.

– C2B (Consumer to Business – Son Tüketiciden Şirkete ) 

Şirketten tüketiciye e-ticaret modelinin tam tersi olan, tüketiciden şirkete (consumer to business) e-ticarette, tüketiciler mallarını şirketlere satmaktadırlar. Bu model geleneksel ticaret yöntemi olan şirketlerin tüketicilere ürün sunmasından farklı işlemektedir. Bu modele daha çok kişisel bloglarda ya da internet forumlarında rastlamak mümkün olmaktadır.

– C2C (Consumer to Consumer – Tüketiciden Tüketiciye)

Türkçe’de “Tüketiciden Tüketiciye E-Ticaret Modeli” anlamına gelen C2C’de tüketiciler üçüncü parti bir aracıyla internet üzerinden alım-satım yapmaktadırlar. Üçüncü parti genellikle satılan ürünler üzerinden belli bir komisyon alır. Bu sitelere örnek olarak, “Açık Arttırma” ya da “İkinci El Eşya Alım-Satım Siteleri” gösterilebilir. Türkiye’de tüketiciden tüketiciye e-ticaret hizmeti sağlayan internet sitelerinden en bilinenlere örnek olarak gittigidiyor ve sahibinden örnek gösterilebilir.

E-TİCARET YASAL ÇERÇEVESİ

Elektronik ortmda kurulan bir sözleşmeye uygulanacak olan çok sayıda yasal düzenleme bulunmaktadır. Sözleşmenin kurulmasına ilişkin temel düzenlemeler Borçlar Kanunu’unda yer almakla birlikte, başkaca düzenlemeler de sözleşmenin kuruluşunda göz önünde bulundurulmalıdır.

Sözleşmenin kurulması için gerekli irade açıklamaları, irade açıklamalarının sonuçları, irade açıklamalarından dönebilme imkanları ve sakatlık halleri Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bilindiği üzere kanunlarda sözlşemelerin şekil şartları düzenlenmiştir. Adi yazılı şekil şartına tabi bir sözleşmenin söz konusu olduğu durumlarda E-Ticaret olgusunun yasal zeminde oturabilmesi amacıyla “Güvenli Elektronik İmza” marifetiyle sözleşmenin kurulmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Güvenli Elektronik İmza’ya ilişkin düzenlemeler ise 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu muhtevasında düzenlenmiştir.

Sözleşmenin taraflarından birinin tüketici olması durumunda ise, sözleşmenin kurulması ve sözleşmeden caymaya ilişkin özel düzenlemeler 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili yönetmeliklerde yer almaktadır.

I. Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun Amaç ve Kapsamı

Kanunun genel amacı elektronik ticarete ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Bu Kanun genel olarak, ticari iletişimi, hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcıların sorumluluklarını, elektronik iletişim araçlarıyla yapılan sözleşmeler ile elektronik ticarete ilişkin bilgi verme yükümlülüklerini ve uygulanacak yaptırımları kapsamaktadır. Bu kapsamda ETDHK’nın üç temel esas üzerine oturtulduğu söylenebilir. Bunlar; “Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcı Kurumlar”,  “ Kurumların Yükümlülükleri” ve “Ticari Elektronik İletiler ile Kişisel Verilerin Korunması” dır.

II. Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcı        

Hizmet sağlayıcı ETDHK’da, “elektronik ticaret faaliyetinde bulunan gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Hizmet sağlayıcısına ilişkin tanımın lafzen yanlış anlamaya müsait olduğu söylenebilir. Zira öğretide de belirtildiği üzere, elektronik ticari faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişi ifadesi, bu faaliyeti gerçekleştirmek için kurulan hukuki işlemlerin her iki tarafının da hizmet sağlayıcı olarak nitelendirilmesini lafzen mümkün kılmaktadır. Bu bağlamda, hem internet ortamında arzı sağlayan hem de mal veya hizmete ilişkin talepte bulunan kişi e-ticaret faaliyetinde bulunmaktadır. Bu nedenle, lafzen yapılan yorum yanıltıcı olacağından, kanunun hizmet sağlayıcı ifadesi ile e-ticaret ortamına mal veya hizmet sunan kişiyi kasttetiği kabul edilmeli ve tanımın, eticarete konu mal veya hizmeti sunan/arz eden gerçek veya tüzel kişi olarak kaleme alınmasının daha doğru olacağı ifade edilmelidir.

Aracı hizmet sağlayıcı ise, ETDHK’da, “başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır.

III. Hizmet Sağlayıcı Ve Aracı Hizmet Sağlayıcının Yükümlülükleri

Elektronik ticaretin kendisinden beklenen yararı sağlayabilmesi elektronik ortamda şeffaflığın ve güven ortamının sağlanmasına bağlıdır. Bu amaçla da hem ETDHK’da hem de Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelikte hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcıların elektronik ticaret işlemlerinin yapıldığı elektronik ortamda bulundurmakla yükümlü oldukları genel bilgiler ile sözleşme öncesinde ve sipariş sürecinde alıcılara sunmaları gereken bilgilere ve elektronik ticaret ile ilgili diğer uygulamalara ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.

Bunun dışında taraflar arasında TKHK hükümleri uyarınca “Mesafeli Sözleşme İlişkisi” kurulduğu durumlarda, TKHK hükümleri de uygulama alanı bulacak; satıcı ve sağlayıcıların yükümlülükleri de TKHK, ETDHK ve ilgili ikincil mevzuatlar kapsamında belirlenecektir.

TKHK m. 48/1’e göre; “satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dâhil olmak üzere uzaktan iletişim araçları kullanılarak kurulan sözleşmeler, mesafeli sözleşmedir.”   

Taraflar arasındaki sözleşme mesafeli sözleşme kapsamında ise, TKHK m. 48/2 uyarınca da satıcı veya sağlayıcıların tüketicileri belirli konularda ve siparişi onayladıkları takdirde ödeme yükümlülüğü altına girecekleri konusunda açık ve anlaşılır şekilde bilgilendirmeleri gerekir. Tüketicinin bilgilendirildiğine ilişkin ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir.

 Bilgi Verme Yükümü ve İstisnaları

ETDHK’nın 3. maddesinde hizmet sağlayıcılar için sözleşmenin kurulmasından önce alıcılara sunulması gereken bilgilere ilişkin düzenleme getirilmiş; ayrıca Hizmet Sağlayıcılar Yönetmeliği’nin 5. maddesinde de bu yükümlülükler detaylandırılmıştır.

Öğretide de belirtildiği üzere, alıcının sözleşme konusu mal veya hizmet konusundaki güncel bilgiler, sözleşmenin kurulması için gerekli olan teknik adımlar ve bu süreçte paylaşmış olduğu kişisel verilerinin nasıl korunacağı gibi hususlarda sözleşme yapılmadan önce bilgilendirilmesi, alıcının sözleşme yapma konusunda daha bilinçli hareket etmesini sağlayacaktır.

Bilgi verme yükümlülüğünün yerine getirildiğinin kabulü için ETDHK m. 3 ve Hizmet Sağlayıcılar Yönetmeliği m. 5’te sayılan bu bilgilerin alıcılara ulaştırılması gerekir.

Söz konusu yükümlülükler, öncelikle hizmet sağlayıcılar için öngörülmüş olmakla birlikte; eğer hizmet sağlayıcı aracı hizmet sağlayıcısının sunduğu hizmeti kullanarak elektronik ticari faaliyetini sürdürüyorsa, aracı hizmet sağlayıcılar için de geçerli olacaktır.

Buna göre; hizmet sağlayıcı, elektronik iletişim araçlarıyla bir sözleşmenin yapılmasından önce;

-Alıcıların kolayca ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak tanıtıcı bilgilerini sunmalıdır. Kanunda açıkça elektronik posta veya diğer iletişim imkânlarına yer verilmesinden bahsedilmemektedir. Bu konudaki eksiklik yönetmelikle tamamlanmıştır. Yönetmelikte açıkça, tebligata elverişli KEP adresi, elektronik posta adresi ve telefon numarası ile varsa işletme adı veya tescilli marka adına ilişkin bilgilerin elektronik ticari faaliyetine başlanmadan önce eksiksiz olarak hazır bulundurulması gereğine işaret edilmiştir. (Hizmet Sağlayıcılar Yönetmeliği m. 5/1-a).

-Sözleşmenin kurulabilmesi için izlenecek teknik adımlara ilişkin bilgileri,

-Sözleşme metninin sözleşmenin kurulmasından sonra hizmet sağlayıcı tarafından saklanıp saklanmayacağı ile bu sözleşmeye alıcının daha sonra erişiminin mümkün olup olmayacağı ve bu erişimin ne kadar süreyle sağlanacağına ilişkin bilgileri,

-Veri girişindeki hataların açık ve anlaşılır bir şekilde belirlenmesine ve düzeltilmesine ilişkin teknik araçlara ilişkin bilgileri,

-Uygulanan gizlilik kuralları ve varsa alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmalarına ilişkin bilgileri sunmakla yükümlüdür.

-Hizmet sağlayıcı, varsa mensubu olduğu meslek odası ile meslekle ilgili davranış kurallarını ve bunlara elektronik olarak ne şekilde ulaşılabileceğini belirtmekle yükümlüdür. Hüküm yalnızca meslek odası ifadesini kullanmasına rağmen, bilindiği üzere, ekonomik hayatta odalar dışında, meslek kurallarını belirleyen birlikler, dernekler, federasyonlar gibi meslek örgütleri de bulunmaktadır. Hükümdeki bu eksikliğin de yine yönetmelikte mensubu olduğu meslek odası ve varsa üyesi olduğu sektörel kuruluşlar denilerek giderildiği görülmektedir.

-Hizmet sağlayıcı ayrıca sözleşme hükümlerinin ve genel işlem şartlarının alıcı tarafından saklanmasına da imkân sağlamalıdır. Elektronik ticarette elektronik ortamda kurulan sözleşme metnine alıcıların erişebilmesi, sözleşmeden kaynaklı hak ve yükümlülüklerin belirlenmesi ve çıkacak herhangi bir uyuşmazlık durumunda metnin yetkili mercilere sunulabilmesi açsısından önem taşımaktadır.

Bilgi verme yükümünün istisnaları da aynı hükümde düzenlenmiştir. ETDHK m. 3/3’e göre; tarafların tüketici olmadığı durumlarda ilgili Kanunun m. 3/1-2 hükümlerinin aksinin kararlaştırılabilmesi mümkündür.

Taraflar arasında bu konuda bir anlaşma olsa bile, veri girişindeki hataların belirlenmesi ve düzeltilmesine dair teknik araçlara ilişkin bilgi verilmesi hususunda ETDHK m. 3/1-ç bendinin dürüstlük kuralından doğan bir yükümlülük olarak devam edeceği belirtilmektedir (Demirbaş2015: 42). Hizmet sağlayıcının sözleşme metninin ve genel işlem şartlarının alıcı tarafından saklanmasına imkân sağlamasına ilişkin yükümlülüğü, bu halde de devam edecektir. Yine aynı maddede, münhasıran elektronik posta veya benzeri bireysel iletişim araçları ile kurulan sözleşmelerde de aynı hükümlerin uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır (ETDHK m. 3/5). Bu tür araçlarla yapılan sözleşmelerde böyle bir istisna getirilmesinin nedeninin, tarafların birbirleriyle doğrudan haberleşme ve müzakere etme imkânlarının bulunması olduğu ifade edilmektedir.

– Siparişe İlişkin Yükümlülükler Ve İstisnaları

ETDHK m.4’te siparişin verilmesi aşamasında hizmet sağlayıcıların yükümlülükleri düzenlenmiştir. Söz konusu yükümlülükler sadece hizmet sağlayıcılar için değil; aynı zamanda aracı hizmet sağlayıcılar için de geçerlidir.

Bu kapsamda genel olarak hizmet sağlayıcı siparişin onaylanması aşamasında ve ödeme bilgilerinin girilmesinden önce, ödeyeceği toplam bedel de dâhil olmak üzere, sözleşme şartlarının alıcı tarafından açıkça görülmesini sağlamakla yükümlüdür (ETDHK m. 4/1-a).

Zira elektronik ticarette alıcının ödeyeceği toplam bedeli siparişin onaylanması aşamasında ve ödeme bilgilerinin henüz sisteme girilmesinden önce bilmesi önem taşımaktadır. Yine alıcı bu şekilde satın almak istediği mal veya hizmete ilişkin ödeyeceği toplam bedelin dışında, sözleşmenin tüm şartlarını, ödeme bilgilerini girmeden önce, tekrar görerek inceleme ve değerlendirme imkânına sahip olacaktır. Ayrıca hizmet sağlayıcı, sipariş verilmeden önce alıcıya, veri giriş hatalarını belirleyebilmesi ve düzeltebilmesi için uygun, etkili ve erişilebilir teknik araçları sunmakla da yükümlüdür.

Hizmet sağlayıcı için getirilen diğer bir yükümlülük ise, alıcının siparişini aldığını gecikmeksizin elektronik iletişim araçlarıyla teyit etmektir. (ETDHK m. 4/1-b)

ETDHK’da sağlayıcılar için siparişe ilişkin yükümlülüklerin istisnaları, bilgi verme yükümünün istisnalarına benzer şekilde düzenlenmiştir. Buna göre tarafların tüketici olmadığı hallerde siparişe ilişkin ETDHK m. 4/1-2’de öngörülen yükümlülüklerin aksi kararlaştırılabilecektir. Yine sözleşmelerin elektronik posta yoluyla veya benzeri bireysel iletişim araçlarıyla yapıldığı durumlarda da EDTHK m. 4/1/a-b ve 4/2 uygulama alanı bulmayacaktır.

– Elektronik Ticarette Güven Damgası Ve Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi

Elektronik ticarette asgari güvenlik ve hizmet kalitesi standartlarına uyan hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcılara verilen elektronik işaret” güven damgası olarak adlandırılmaktadır. (Güven Damgası Hakkında Tebliğ m. 4/f). Güven damgası almak isteyen hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcının asgari düzeyde Güven Damgası Hakkında Tebliğ’de belirtilen standartları karşılaması gerekmektedir.

Bu damga, hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcıların asgari düzeyde belirli güvenlik tedbirlerini aldıklarını ve alıcılar nezdinde güvenilir olduklarını göstermek amacıyla kullanılmaktadır. Güven damgası alınması bu tebliğ hükümlerine göre zorunlu olmayıp, hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcının isteğine bırakılmıştır. Ancak elektronik ticarette en büyük sorunlardan birinin alıcıların yaşadığı güven sorunu olduğu düşünüldüğünde, bu alanda faaliyet gösteren sağlayıcıların güven damgasını alma yolunu tercih edecekleri kanısı hakimdir. Ancak sağlayıcıların bu yolu tercih etmelerinde güven damgasına erişimin yarattığı ekonomik yükümlülüğün makul bir düzeyde olması da belirleyici bir kriter olarak karşımıza çıkabilecektir. Sisteme dâhil olmak isteyen sağlayıcılar, tebliğde yer verilen güvenlik ve hizmet kalitesi standartlarını sağladıktan sonra, Bakanlık tarafından yetkilendirilen güven damgası sağlayıcısına başvurabilecektir.

Güven damgası sağlayıcısı, güven damgası tahsis ettiği sağlayıcıları denetleme yetkisine de sahiptir (Güven Damgası Hakkında Yönetmelik m. 9). Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı; bu tebliğ kapsamında elektronik ticaret işlem ve faaliyetlerinin güven ve istikrar içinde sürdürülebilmesini sağlamak amacıyla gerekli her türlü bilgi ve belgeyi talep etmeye, denetim yapmaya, idari tedbir almaya ve tasarrufta bulunmaya, Güven Damgası Sağlayıcısı tarafından verilen güven damgası hizmetine ilişkin itirazları kabul etmeye, yükümlülüklerini yerine getirmeyen Güven Damgası sağlayıcısının yetkisini iptal etmeye, güven damgası hizmeti kapsamında alınacak ücretlerin üst sınırını ve güven damgasının biçimi ile ölçütlerini belirlemeye yetkili kılınmıştır.

– Ticari İletişimin Esasları Ve Ticari Elektronik İleti Gönderme Şartları

Günümüzde pek çok kişi kendilerine sürekli olarak istemedikleri halde gelen ticari elektronik iletilerden şikâyet etmektedirler. Bu şikâyetleri en aza indirebilmek amacıyla konu ile ilgili düzenlemelere yer verilmiş; bu kapsamda elektronik iletişim araçlarıyla yapılan ticari iletişime dair bilgi verme yükümlülükleri ile ticari elektronik iletilerde uyulması gereken hususlara ilişkin usul ve esaslar ETDHK ve Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik’te düzenlenmiştir. Alıcıya gönderilen her iletide reddetmeye ilişkin hak tanınmalıdır40. Alıcı hiçbir gerekçe göstermeksizin ret talebinde bulunabilir.

ETDHK m. 6’ya göre; ticari elektronik iletilerin tüketicilere gönderilebilmesi kural olarak önceden onay alınması şartına bağlanmıştır. Onay yazılı olarak veya her türlü elektronik iletişim aracıyla alınabilir. Onayda alıcının ticari elektronik ileti gönderilmesini kabul ettiğine ilişkin olumlu irade beyanı, adı, soyadı ile elektronik iletişim adresi de yer alır. Onay alınması gereken durumlarda, onay yazılı olarak veya her türlü elektronik iletişim aracıyla alınabilir.

Ayrıca, iletide ticari iletişimin ve bu iletişimin adına yapıldığı gerçek ya da tüzel kişinin açıkça belirlenebilir olmasını sağlayan bilgilerin sunulması gerekmektedir. Gönderilen iletilerde indirim ve hediye gibi promosyonlar ile promosyon amaçlı yarışma veya oyunların bu niteliği açıkça belirlenebilmeli, bunlara katılımın ve bunlardan faydalanmanın şartlarına kolayca ulaşılabilmeli ve bu şartlar açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlaşılır olmalıdır.

Buna göre özetle, Kanun ve Yönetmelik hükümleri uyarınca ticari elektronik ileti gönderenler kural olarak ticari elektronik iletinin gönderileceği kişiden önceden onay almalı, kendilerine ait tanıtıcı bilgileri ile iletişim bilgilerine her iletide yer vermeli ve her ticari elektronik iletide alıcıya iletiyi reddetme imkânını tanımalıdır. (ETDHK m. 6; Ticari Elektronik İleti Yönetmeliği m. 5, 7)

ETDHK (m. 6) ve Ticari Elektronik İleti Yönetmeliğinde (m. 6) onay gerektirmeyen durumların neler olduğu belirtilmiştir. Buna göre; temin edilen mal veya hizmetlere ilişkin değişiklik, kullanım ve bakıma yönelik ticari elektronik iletiler için ayrıca onay alınmaz. Tacir veya esnaf olan alıcıların elektronik iletişim adreslerine gönderilen ticari elektronik iletiler için önceden onay alınması zorunlu değildir.

– Kişisel Verilerin Korunması

Kişisel veri kişinin kimlik, iletişim, sağlık, mali bilgileri ile özel hayatına, dini inancına ilişkin bilgiler gibi verilerden oluşmaktadır.

ETDHK’nın 10’nuncu maddesinde; hizmet sağlayıcılar ve aracı hizmet sağlayıcıların bu Kanun çerçevesinde yapmış oldukları işlemler nedeni ile elde ettikleri kişisel verileri güvenle saklamak zorunda oldukları düzenlenmiştir. Kişisel verileri ilgili kişinin onayı olmadan üçüncü kişilere iletmeleri ve başka amaçla kullanmaları ise yasaklanmıştır.       

Hükmün lafzi yorumundan açıkça anlaşılacağı üzere kişisel veriler onay alınmak suretiyle başka amaçlar için kullanılabilecek ve başkalarıyla paylaşılabilecektir. Öğretide hükümde, onayın nasıl verileceği ya da başka amacın ne olduğuna dair açık bir düzenleme getirilmemesinin kişisel verilerin keyfi kullanımlarının önünü açacağı yönünde endişeler dile getirilmektedir. Bu alanda özel ve daha koruyucu hükümler öngören Kişisel Verilerin Korunması Kanunu da bu alanda kişisel verilere ilişkin olarak uygulama alanı bulabilecektir.

CEZAİ HÜKÜMLER

6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 12. madde hükmünde, kanunda belirtilen esaslara uyulmaması hakkında uygulanacak idari para cezaları ve miktarları “Cezai Hükümler” altında belirtilmiştir. İdari para cezalarına hükmetme yetkisi “Ticaret Bakanlığı” na verilmiştir.

İlgili hükümde belirtilen para cezalar aşağıdaki gibidir;

a) 3 üncü maddesindeki yükümlülüklere, 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendindeki yükümlülüklere, 6 ncı maddesinin birinci fıkrasına veya 7 nci maddesinin birinci fıkrasına aykırı hareket eden hizmet sağlayıcılara ve aracı hizmet sağlayıcılara bin Türk lirasından beş bin Türk lirasına kadar,

b) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki veya aynı maddenin ikinci fıkrasındaki, 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendindeki veya 7 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarındaki yükümlülüklere aykırı hareket eden hizmet sağlayıcılara ve aracı hizmet sağlayıcılara bin Türk lirasından on bin Türk lirasına kadar,

c) 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki, 8 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarındaki yükümlülüklere aykırı hareket eden hizmet sağlayıcılara ve aracı hizmet sağlayıcılara iki bin Türk lirasından on beş bin Türk lirasına kadar,

ç) 11 inci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı hareket edenlere iki bin Türk lirasından beş bin Türk lirasına kadar,

d) (Ek:28/11/2017-7061/118 md.) 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı hareket eden gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişileri hakkında beş bin Türk lirasından yirmi bin Türk lirasına kadar, idari para cezası verilir. (2) Bir defada birden fazla kimseye 6 ncımaddenin birinci fıkrasına aykırı olarak ileti gönderilmesi hâlinde, birinci fıkranın (a) bendinde öngörülen idari para cezası on katına kadar artırılarak uygulanır. (3) Bu maddede öngörülen idari para cezalarını verme yetkisi Bakanlığa aittir. Bu yetki, merkezde Bakanlığın ilgili genel müdürlüğüne, taşrada ise Bakanlığın il müdürlüklerine devredilebilir.

Av.Enes YILDIRIM